17 Eylül 2009 Perşembe

Bahar

Evet bahar geldi nihayet. Türkiyede yazı göremeden geldiğim için, sıcacık güneşi özlediğimi farkettim. Baharın gelmesiyle birlikte bahçedeki limonlar dallardan düşmeye, erikler baş göstermeye, kirazlarda çiçek açmaya başladı. Biz de sıcak yaz gecelerinde çay bahçelerinde olduğu gibi kültürümüzden bir parça da olsa türk zekasının burada da parlamasına katkıda bulunmayı düşünüyoruz. Evden bahçeye uzun lamba uzatıp bahçeyi aydınlatıp, sıcak yaz gecelerinde bu şekilde oturmayı planlıyoruz.:) Buraya geldiğimizdne bu yana, okyanusu selamlamak nasip olmadı. Sanırım bayramın ilk günü okyanusu selamlıyacağız. O günün maceralarını her ayrıntısıyla buraya aktarıcam
.Burada insanlar yazı hep yaşıyorlarmışcasına giyindiklerinden onlar için farkeden birşey olmadı sanırım. Kışın ortasındayken, bereli, atkılı bizden başka kimse yoktu sanırım:) Çorapsız, şortlu insanları gördüğümde heralde bunların içinde ısıtıcı filan var diye düşünüyordum.
Burada dışarıda, yabani papağalara heryerde rastlayabilirsiniz. Küçük büyük birçok çeşit ağaç dallarında türlü sesler çıkarmakta. Ve bi çok kişininde evinde papağan var. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşaımıza gittik .Ev sahibi arkadaşlarımız çalıştıklarından dolayı papağan evde hiç bir insan sesi duymuyor. Evdeki çalan telefonun sesinden başka bir ses çıkarmıyor. Kendi kendine hep telefon melodisini taklit edip heyecanlanıyor.Ben otururken telefon çalıyor sandım fakat inanamadım papağanın o gerçekçi sesi çıkarabildiğine! Düşünen varlık ben, o düşünemeyen varlık ama her duyduğunu anında dillendirebiliyor.
Neyse bugün 'Tiramisu' tatlısının tarifini sahibinden, italyan bir bayandan aldım. Sponge finger ile yani türkiyedeki kedi dili bisküiyle yapılıyormuş orjinali. Kadınla tarif hakkında konuşurken gözleri parlamaya başladı. İtalyanların, aşk tatlısıymış bu.(Handan duy sesimi)
Bu arada aileye yeni katılan Emre'ye Merhaba! Hareketli hayata hoşgeldin sende farkedeceksin minik adımların hızlanacak her yeni katılımcı gibi:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder