19 Ekim 2009 Pazartesi

River

Dönme dolap


Efendim bu resim yükseklik korkumu dizginlemeye karar verip, eşsiz manzarayı görmeliyim diye düşünüp bindiğim dönmedolaptan çekilen resimdir

9 Ekim 2009 Cuma

Statü değişikliğine adımlarını atan çiftlere Mutlu, Huzurlu bir ömür dilerim

Handan-Emre ve Arzu- Cüneyt çiftlerine;
Merhabanız bugün başlıyor.
Bu ışıklı yola attığınız heyecanlı adımlarınızın daim olmasını dilerim... Bu adımlar çok yavaş geçiyor ilk günler! Sonrasında öylesine hızlanıyorki ardınıza baktığınızda; dakikalar, saatler, günler, aylar ve hatta seneler birbiri ardına koşturmuş, tek sayılardan çift sayılara geçer olmuşsunuz. Artık; değerlerinizin sadece boyut değiştirdiği, 'aşk'ın taçlanıp 'sevgi' ismiyle yer değiştirerek, daha bir koyu kıvam haline dönüştüğü, 'Evlilik' adını taktıkları bu dünyanın içindesiniz . Tek'likten Biz kavramına geçmiş olacaksınız! Umuyorumki bu yeni başlangıçta, sevgi ve değer daima yanyana olur, hiçbir zaman birbirlerinden ayrılmazlar. Heyecanızın bir ömür boyu sürmesi dileğiyle (u)Mutlu olun inşallah....

6 Ekim 2009 Salı

Gecenin bir yarısı... Saat epey ilerledi. Bu aralar günü tamamlamakta zorlanıyorum.. Tamamlayamadan uykuya gidiyorum. Seviyorum tabii günün yoğunluğunda boğulmayı. Uykuyu öteleyerek yapmam gerekenleri yapıyorum. Bugün bahçeyle ilgilendim. Part 1; Limonların susuz olmasının nedenini öğrendikten sonra hergün onlara su veriyorum. Kirazlar baş verdiler. Erikler nredeyse 15 gün sonra yenir hale gelecekler. Buranın sıcak havası kendini göstermeye başladı. Yağmurlar dindi... Saatler ileri alındı. Yaza hazırlıklar başladı. Gerçi buradaki insanların kışlık yazlık farketmiyor! Bugün hala alışamadığımı farkettim sağ-sol kavramına. Kafam basmıyor. İngilizlerin emanet bıraktığı bu aykırı algılamaya beynim kodlama yapmakta epey zorlanıyor. Araba kullanmayı nasıl beceririm anlamadım... Herşey sağda. Yürürken bile zorlanıyorum.

5 Ekim 2009 Pazartesi

Gölet


Bu piknik alanındaki birçok göletden biri... bizim tercihimizde göletin yanında oturmaktan yanaydı...

Piknik..


Bugün Havanın güneşlimi yoksa kapalımı olmasını düşünmeksizin erkenden kalktık düştük yollara. Evimize beş dakikalık mesafedeki piknik alanına gittik.. Barbekü yapan tek biz değilmişiz meğer. Öyleki barbekü ocaklarında uzun sıralar oluşmuş. Kimileri kamelyaları balonlarla süslemiş doğumgünü partisi yapıyor kimis hayvanlarını gezdirmeğe çıkarmış kimileriyse minik çocuklarıyla ördekleri seyretmeye gelmiş... Dikkatimi çeken şeylerden birtanesiyse çoğu kişi sandalyelerini beraberinde getirmiş ve herkesin elinde kahve termosu... Resimde görülen barbekü ocağı...

Güzel Jeriya


Bu komşumun kız ikizlerden biri güzel Jeriya...
Bakmayın onun böyle büyük göründüğüne o henüz üç yaşında... Bu Jeriya çok afacan kız benim kapıma tıktık vuruyor. Aaa Hellooo Jeriya diyorum minicik adımlarıyla geliyor herzamanki yerine oturuyor. Ben ona bisküviler ikram ediyorum. Ama her zaman karşı koyamadığı tek birşey var tatlı. Ben onu keşfettim.. Tatlı istermisin dediğimde hemen muzipce başını sallıyor..